Hepimiz bir gün engelli olabiliriz

Hepimiz bir gün engelli olabiliriz!

Ülkemizdeki 8.5 milyon engelli hak ettikleri önemi göremiyorlar. Unutmayın, yarın siz de engelli olabilirsiniz.

"Uzun süre kendi kendime bacaklarımı ne yaptıklarını sordum. Bu soru beni bir kabus gibi takip ediyordu; ne pahasına olursa olsun, onlara ne olduğunu merak ediyor, gizlice bana tekrar geleceklerini ümit ediyordum; öylece yok olup gitmeleri mümkün değildi." Bu sözler iki buçuk yaşında bir tren kazası sonrası bacaklarını kaybeden Gerald Metroz'a ait. Metroz'un bacakları, hayalindeki gibi geri gelmedi belki ama pes etmeyen genç adam, hayatı boyunca birçok başarıya imza attı. Ama herkes onun kadar şanslı olamayabiliyor. Ülkemizde iş bulamayan, sosyal hayattan kısıtlanan, hor görülen engellilerin sıkıntılarını TESYEV başkanı A. Yavuz Kocaömer ile konuştuk.

- Vakfın başında, sizin gibi engelli olmayan biri olunca, "Neden bu işi yapıyor acaba?" sorusu geliyor akıllara?
- Ben 22 yıl bedensel engelli bir ağabey ile yaşadım. Yaşadığı müddetçe ne ayağa kalkabildi ne de oturdu ağabeyim, hep yatmak zorundaydı. Bir engelli ile yaşamanın zorluklarını çok iyi biliyorum. Ancak insanlar bilmiyor. Bundan 10 yıl evvel Kısaltılmış Çocukluk diye bir kitap okumuştum. Tıpkı benim gibi, engelli kardeşi olanların hikâyeleri anlatılıyordu. Kitabı okuduktan sonra, insanlar için bir şeyler yapmaya karar verdim. Önce Engelliler Spor Federasyonu'nda as başkanlık yaptım, sonra da başkan oldum. Ayrıldıktan sonra da Türkiye Engelliler Spor Eğitim Vakfı'nı kurdum ve gerisi geldi.

İNSANLAR İRKİLİYOR

- Türkiye'de engelli sayısı nedir?
- 8 milyon 600 bin engelli var. Engelliler beş gruba ayrılıyor: İşitme engelliler, görme engelliler, zihinsel engelliler, bedensel engelliler ve kronik hastalıklılar. En büyük grup, kronik hastalıkları olanlar. Hemofil hastalığı olanlar ya da göğüs kanserinde göğsü alınanlar, ömür boyu ağır engelli sayılıyor. Bunlar bizim içimizde olan, ama bilmediğimiz, gözükmeyenler. Diğer gözükenler ise 4 milyon.

- Ama sokakta çok fazla engelli göremiyoruz.
- Çünkü Türkiye'de engellilerden korkuluyor. Bu çok doğal ve insani bir davranış. Alışık olmadığı bir şey görünce insanlar, "Nedir bu?" diye irkiliyorlar.

- Burada kabahat kimin?
- En büyük kabahat anne babaların. Ama onların kabahati işlemlerine neden de Türkiye'deki eğitim sistemindeki eksiklik. Almanya'da 'Sen, Ben ve diğerleri' diye bir ders var. Haftada bir gün öğretmen, ilkokul öğrencilerine, sağır nedir, topal nedir, insanlar nasıl sakat olur, bir sakat görünce ne yapmak gerekir, onları anlatıyor. Bizde ise anne babalar, çocuklarını engelli çocuklarla oynatmıyorlar. Arkadaşlık ettirmiyor, bulaşıcı hastalık varmış gibi davranıyorlar.

ÖZGÜVENLERİ ARTIYOR

- Vakfın çalışmalarından bahseder misiniz?
- Biz üç ana dalla ilgileniyoruz. Birincisi spor, ikincisi eğitim, üçüncüsü de sağlık yardımları. Spor, engelli insanların hayatında çok önemli. Bir kere rehabilitasyonuna katkıda bulunuyor. Toplumla kaynaşmasını sağlıyor ve kendine olan özgüvenini artırıyor. Biz bu işe başladığımızda bedensel engellilerin 18 tane spor kulübü vardı, bugün 56 oldu. Körlerin hiç yoktu, bugün 53 tane var. Birçok insan, "Engelli sporu," diyor ama değil. Alman Marcus isimli bir 100 metre koşusu bundan dört yıl evvel 100 metreyi 10.94 saniyede koştu. Bizim çift bacaklı atletimizin Türkiye rekoru ise 11.25'ti. Bahsettiğim Marcus'un dizden aşağısı yok.

- 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün önemi nedir, ne gibi faaliyetler yapılıyor?
- Biz her yıl 3 Aralık'ta bir balo düzenliyor ve yardım topluyoruz. Ancak bu yıl pazara gelmesinden ötürü baloyu 2 Aralık'ta düzenledik. Müzayede yapıyor ve açık artırmada satılan eşyaların gelirini, engelliler için harcıyoruz. İhtiyacı olanları ameliyat ettiriyoruz. Onun dışında bir takım samimi olmayan insanlar da bugün ortaya çıkıp, tekerlekli sandalyede oturuyor, gözlerini körmüş gibi bağlıyorlar. Ertesi günse her şey unutuluyor.

- 'Özürlü' mü 'engelli' mi konusuna da açıklık getirsek?
- Özür kelimesi, özür dilemeyi çağrıştırıyor. Sözlüğü açtığınızda ise defolu mal anlamına geliyor. Bizden başka engellilere, 'özürlü' yani 'defolu' diyen bir ülke yok. Eskiden Türkiye Özürlüler Federasyonu idi, bunu engellilere çevirdik.
Burcu ALDİNÇ

 
 

DUYURULAR


Ayşegül &Okan


Dünya evine giriyorlar.


düğün (SAMSUN) 24 nisan 2012 salı saat 19:00 yer: Gazi Sosyal Tesisler İİlkadım/ SAMSUN


kına: 20 nisan 2012 cuma saat 19:00 Osmanlı mahallesi metropol sokak no 15/6 Sincan /ANKARA düğün (ANKARA) 21 nisan 2012 cumartesi saat 16:00-20:00 yer: Durmuşoğlu Düğün Salonu Etimesgut/ ANKARA


Necmettin YILDIZ mail: yneco55@hotmail.com

 

DOSTSİTELER



www.yesilakkus.com/ www.akkusilcesi.com/ www.salmankasabasi.net/ www.salmankasabasi.com/ www.seferli.com/ www.seferli.net/ www.seferlisevgisi.com www.alankoyudernegi.com/

Necmettin YILDIZ mail: yneco55@hotmail.com

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol